Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
GenelGüncelUz. Dyt. Ezgi Öztürk

Kış dönemi boyunca bağışıklığını güçlü tut

Bağışıklık sistemi, dışarıdan gelen zararlı mikroorganizmalara karşı (bakteri, virüs, mantar vs) vücudun kendini koruması ve hastalık oluşumunu engellemesi için gerekli olan bir sistemdir.

Bağışıklık sistemimiz neden zayıflar?

Dengesiz beslenme, obezite, egzersiz yapamama, sürekli strese maruz kalma, yorgunluk, aşırı alkol tüketimi, uykusuzluk gibi birçok nedenden dolayı bağışıklık sistemimiz zayıflar.

Kötü beslenme tarzı, doğrudan vücut direncini etkiler. Özellikle protein ve enerji bakımından yetersiz ve kötü beslenme durumlarında bağışıklık sisteminde görevli enzim ve yapıların savunma gücü zayıflar.

Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için hangi gıdaları ve takviyeleri kullanmalıyız?

C vitamini;

C vitamini bağışıklık sistemini destekleyen antioksidan etkili bir vitamindir. Yapılan çalışmalara bakıldığında C vitamininin bağışıklık sistemi hücrelerinin aktivasyonunu arttırdığı görülmüştür. Antioksidan özelliğiyle insan sağlığına zarar veren serbest radikallerin etkilerini azaltır.Pandemi sürecinde klinik çalışmalarda günlük doz olarak 500- 1000 mg C vitamini kullanımı önerilmektedir. En zengin gıdalar; kuşburnu , yeşil sebzeler, turunçgiller , domates .

D vitamini;

Bağışıklık sistemi hücreleri üzerinde reseptörü bulunan D vitamini güçlü bir bağışıklık sistemi destekleyicisidir. Kış aylarında yeterli güneş ışığının olmaması, günlük hayatta kapalı ortamlarda geçirilen fazla zaman, cildi örten giysiler giyilmesi veya güneş kremlerinin etkisi nedeniyle vücutta D vitamini daha az üretilir. D vitamini yetersizliğinde ise bağışıklık sisteminde zayıflama görülebilir ve ihtiyacı karşılamak amacıyla dışarıdan takviye almak gerekir. Ne yazık ki gıdalarımızdan bu ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Bu yüzden muhakkak kandaki D vitamini seviyemize baktırıp ona uygun bir D vitamini içeren gıda takviyesi kullanmalıyız. Özellikle içerisinde bulunduğumuz pandemi sürecinde kandaki D vitamini seviyesini 30 ng/ml’nin üzerinde tutmak hastalığın hafif geçirilmesi ihtimalini artırıyor. D vitamini seviyenizin düşük olması Covid-19 sürecinde hastalığın daha ağır geçirme riskini de beraberinde getiriyor.

Çinko;

Vücutta birçok enzimin yapısında görev alan çinko esansiyel bir mineraldir. Düşük çinko seviyelerinin T ve B lenfositlerin büyümelerinde ve fonksiyonlarında, lenfosit sayısında ve çoğalmasında bozulmaya sebep olduğu bilinmektedir. Çinko bazı antioksidan enzimlerin kofaktörü olduğundan dolayı antioksidan aktivite gösterir.Takviye formlarında çinkonun şelatlanmış içeriklerini tercih edebilirsiniz. Özellikle pikolinat ya da glukonat formları emilim açısından daha etkilidir. En zengin gıdalar; Badem içi, kuru fasülye, ceviz, buğday, mantar ve kırmızı ettir.

Selenyum;

Güçlü antioksidan etki gösteren selenyum, hücre koruyucu özelliği olan önemli bir mineraldir. Bağışıklık sisteminin basamakları için esansiyeldir ve selenyum takviyesi ile bağışıklık sistemi fonksiyonlarında anlamlı iyileşme sağlanmaktadır. Özellikle tiroid hastalığı olan kişilerde selenyum kullanımı önerilir.Takviye formları olarak emilimi yüksek olan selenometiyonin formlarını tercih edebilirsiniz. En zengin gıdalar; proteinden zengin deniz ürünleri, kırmızı et, sakatat ürünleridir.

Ekinezya ;

Ekinezya bitkisi uzun yıllardır soğuk algınlığı ve gribe karşı koruyucu olarak kullanılmaktadır. Çalışmalarda ekinezya takviyesinin, bağışıklık sistemi hücre sayılarında ve makrofaj aktivitesinde anlamlı artış sağladığı bildirilmektedir.

Elderberry- Blueberry/Yaban mersini;

Elderberry mürver ağacının meyvesidir. Bağışıklık sistemi yanıtını arttırıcı ve antioksidan özelliği vardır. Çalışmalarda elderberry ekstresinin influenza (grip) virüslerini inhibe ederek hastalık oluşmasını engellediği bildirilmektedir. Antioksidan içeriği yüksek bir bitki olduğu ve antibakteriyel aktivite gösterdiği bilinmektedir.

Beta glukan;

Ekmek mayasının hücre duvarından elde edilen beta glukan, polisakkarit yapıdadır. Yapılan klinik çalışmalarda bağışıklık sistemi hücreleri üzerinde beta glukana ait yapılar bulunduğu ve beta glukanın bu yapılara bağlanarak bağışıklık sistemini aktive ettiği bilinmektedir. Atletlerde yüksek dozlarda (250- 500 mg) beta glukanın etkinliğini değerlendiren bir çalışmada atletlerin beta glukan takviyesi kullandıktan sonra fiziksel sağlıklarında anlamlı iyileşme olduğu ve daha az üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdikleri görülmüştür. En yüksek miktarda beta glukan içeriğine sahip gıda takviyelerini tercih edebilirsiniz.

Peki güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmamız neden önemli?

-Enfeksiyonların şiddetini azaltacaktır.

-Soğuk algınlığı, nezle ve diğer enfeksiyonlara yakalanma olasılığınızı azaltacaktır.

-Kanser hücrelerinin yok edilmesini en yüksek seviyeye çıkaracaktır.

-Canlılığı azaltan toksik kimyasalların birikmesini önleyerek enerji düzeylerinizi arttıracaktır.

-Vücudunuzu çevredeki radyasyon ve kirlerden koruyacaktır.

-Yaşlanma sürecinizi yavaşlatacaktır.

Bu mevsimlerde en çok ihtiyacımız olan güçlü bir bağışıklık! Hadi şimdiden harekete geçelim. Enfeksiyonların mutluluğumuzu gölgelemesine izin vermeyelim. Unutma kış daha yeni başlıyor ☺

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu