Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Prof. Dr. Ekrem Sezik - Yeşil SağlıkYazarlar

ÜLKEMİZ VE TIBBİ VE AROMATİK BİTKİLER

 

ÜLKEMİZ VE TIBBİ VE AROMATİK BİTKİLER

Gün geçmiyor ki eczacı meslekdaşlarım, tıbbi bitki yetiştirmek  istediklerini belirtip benden yol göstermemi veya yardımcı olmamı  istiyorlar.  Elimden geldiği kadar yardımcı oluyorum.

Değişik partilere mensup eczacı meslekdaşlarımızın öncülüğünde ,TBMM ‘ de “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler”  araştırma komisyonu kuruldu. Yani, konu gündemde. Beni de konuşma yapma ve bilgilerime müracaat etmek üzere davet ettiler. Bir saatle sınırlı olan konuşma ve tartışma sürem, hemen hemen 2 saat 30 dakikayı buldu. TBMM’de yaptığım konuşmanın ana hatlarını , bu yazımda sizlere özetleyeceğim. Önce konumuzu tarif edelim.

Tıbbi Bitki

Farmakopeye uygun drog elde edilmek üzere tabiattan toplanmış veya yetiştirilmiş bitki

Aromatik Bitki

Farmakope veya diğer standartlara uygun kalitede drog veya diğer ürünler elde edilmek üzere tabiattan toplanmış veya yetiştirilmiş genellikle terpenik veya aromatik yapıdaki uçucu yağlar taşıyan bitki

Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin(TAB) Kullanımı

TAB ,bitkisel ilaç, gıda takviyeleri, tıbbi çaylar ve bitkisel asıllı ilaç hammaddeleri elde edilişinde; aromatik bitkiler bunlara ilâve olarak , gıda olarak(baharat) ve bitki ve meyve çaylarında kullanılırlar. Aromatik bitkiler değişik uçucu yağların ana kaynağıdır.  Elde edilen uçucu yağlar doğrudan veya terpen kimya sanayiinde kullanılırlar. Yani Aromatik bitkilerin kullanımı daha yaygındır.

TAB kalitesi

TAB tabiattan  toplandıktan sonra kurutma, nakliye, depolanma  kademelerinde bazı  değişikliklere ve bulaşmalara maruz kalabilir . Mesela yabani bitkiler, iklimde , toprakta meydana gelen değişikliklerden, çevre kirliliğinden (ağır metaller, radyoaktif yağmurlar vd..), etkilenir, mikro organizmalar, böcekler ve larvalarını taşıyabilirler.

Tarımı yapıldığında, bunların yanında yüksek oranda herbisit ve pestisit artıkları da kalabilir. Toplama, kurutma ve nakil sırasında toz, toprak, böcek ve kemiriciler ve artıkları da bulaşabilir.

Yukarıda kısaca özetlediğim hususlardan dolayı TAB yetiştirilmesi kolay değildir.

Elde ediliş sırasında bulaşmaları asgari seviyeye indirecek tedbirler alınmalıdır.

TAB kalitesi nasıl sağlanır ?

Her şeyden önce uygun alanlardan bitki toplanır ve tarımda da “iyi tarım uygulamaları” yönetmeliğine uyulur. Kurutmada da bulaşmaları önleyecek tedbirler alınır. Böylece drog elde edilir ve sonra işlenir. İstenmeyen maddelerden kurtulmak için, sadece bu işlemlerin yapıldığı fabrikalarda, drog olarak kullanılacak bitki kısımları, özelliklerine göre değişik işlemlerden geçirilir. Bu işlemleri ana hatları ile belirtelim:

1 – Metal parçaları – yürüyen şeritlerde manyetik alandan geçirme

2 – Taş, toprak ve  istenmeyen  maddeler – değişik gözenekli elekler ve üfleme dolaplarından geçirme

3 – Larvalar – Bir firmanın patentli bir aletinde CO2 karı kullanarak , larvaları patlatılır, üremeleri engellenir.

4 – Mikroorganizmalar – Droglar  için uygun yöntemler kullanarak mikroorganizma sayısı Farmakope’nin istediği hudutlara indirilir.

 

Bu şekilde elde edilen drogda , zannediliyor ki, etkili maddeler uygun oranlarda ise bu drog tıbbi veya gıda ve benzeri amaçlarla kullanılabilir. Halbuki esas önemli olan ağır metal, pestisit, herbisit, mikroorganizma miktarları, yabancı madde,  aflatoksin, okratoksin , bütün kül, gerekli ise hidroklorik asitte çözünmeyen kül, nem gibi sınır değerlerin Farmakope’ye uygun olmasıdır. Etkili maddeleri uygun,  bu değerleri uygun olmayan droglar kullanılamaz.

Son yıllarda, tarlalardaki ayrık otlarından gelebilecek kinolizidin alkaloitleri de aranmaktadır. TAB elde edilmesinde yukarıda kısaca bahsettiğim hususlar göz önüne alınmalıdır.

Halen Ülkemizde tabiattan toplanan TAB Tablo -1’de , kültürü yapılanlar ise   tablo 2’de gösterilmiştir.

 

Bilimsel adı Türkçesi drog Bilimsel adı Türkçesi drog
Tilia platyphyllos Ihlamur  çiçek Ruscus  aculeatus t.avşan memesi kök
S. triloba, grandiflora adaçayı herba Origanum, Thymus, Thymbra, Saturea spec. kekik herba
Urtica dioica ısırgan yaprak Seratonia  siliqua keçiboynuzu meyve
Rosmarinus off. biberiye yaprak Prunus mahalep mahlep meyve
Hedera helix sarmaşık herba Glycrrhiza glabra * meyan kök
Primula spec. çuha ç. kök Laurus nobilis defne yaprak

Tablo – 1 Türkiye’de tabiattan toplanan önemli TAB

(*) Meyan yurtiçinde G. glabra’dan elde edilmekte , ihraç için Orta Asya Ülkelerinden ithal edilen G.uralensis kullanılmaktadır

 

Bilimsel adı Türkçesi Drog Bilimsel adı Türkçesi Drog
Origanum spec. kekik herba Cuminum cyminum kimyon meyve
Coriandrum sativum kişniş meyve Rhus coriaria sumak meyve
Trigonella foenum-graecum çemen tohum Laurus nobilis defne yaprak
Papaver somniferum haşhaş petal Prunus mahalep mahlep meyve
Mentha piperita t. nane yaprak M. crispa nane yaprak
Melissa officinalis melisa yaprak Verbena citriodora Limon otu yaprak
Stevia spec. steviya yaprak F. vulgare rezene meyve
Pimpinella anisum anason meyve S. tiloba, officinalis Adaçayı,t.adaçayı Herba,yaprak

Tablo -2 Türkiye’de tarımı yapılan önemli TAB

Üretim miktarları ile ilgili bilgilere ulaşmak, herhangi bir istatistik olmadığı için zor olmaktadır. Üreticilerle temas ederek edindiğim  bilgiler Tablo-3 ‘de verilmiştir.

 

Bitki Türkçe adı Miktar/ton Bitkinin Türkçe adı Miktar/ton
kekik 12-15.00 Defne 8-11.000
Keçi boynuzu 3-6.000 Adaçayı 1-1.500
Biberiye 600-1.000 Sumak 800-1.200
Mahlep 300-600 Ihlamur 80-150
Tavşan memesi 300-400 Anason 5-6.000
Kimyon 3-6.000 Rezene 4-5.000
Nane 800-900

Tablo -3 Türkiye’de yabani olan veya tarım sonucu elde edilen önemli drogların miktarları

 

Yukarıda kısaca açıklanan bilgiler incelendiğinde Ülkemizde yeterli tarım imkânları olmasına rağmen, son derece düşük miktarlarda TAB üretimi yapıldığı ortaya çıkmaktadır. TAB üretimini artırmak için neler yapılması gerektiğini de kısaca belirtelim.

GENEL

1- Aromatik ve çaylarda kullanılan bitkilerle başlanmalı. NANE TARIMI İÇİN MİLLİ PLAN YAPILMALI.

2 – TAB’ in tam analizini yapacak laboratuvarlar kurulmalı. Halen yok !

3 – Çok sayıda bitki ile çalışma yerine, alıcısı olan, seçilmiş bitkilere öncelik verilmeli.

4 – Yapılacak projeler, yöneticilerin ve idarecilerin değişmesinden etkilenmeyecek

konuma getirilmeli.

5 – Çalışmalarda ziraat, orman mühendisleri ile Farmakognosist işbirliği sağlanmalı

6 – Tabiattan toplanan türlerin tarımına , tabiatı korumak ve standardizasyon için, öncelik       verilmeli

 7 -Ülkemizde tarım girdileri pahalı olduğu için, TAB yetiştiricilerine MUHAKKAK

özel teşvikler sağlanmalı

8 -Tabiattan toplanan ürünler, maden, yol, inşaat, tarım arazisi kazanma ve aşırı toplama gibi     sebeplerden dolayı azalmaktadır. Bu alanların(ormanların) tahribinin önüne geçilecek tedbirler

alınmalıdır. Ihlamur, ısırgan, ebegümeci, tavşan memesi, çuha çiçeği, kuşburnu…üretimi

bu sebeplerden dolayı azalmaktadır.

9- Gıda ve TAB olarak kullanılacak bitkilerde pestisit, herbisit, ağır metal, mikroorganizma, aflatoksin oranları son derece önemlidir. Bu oranların AB ile uyumlu hale getirilmesi ve analiz

yapılması sağlanmalı. Pirolizidin alkaloitleri de tayin edilmelidir !

Yukarıda başlıklar halinde belirttiğim bazı hususları kısaca açıklamakta yarar var.

 

Neden Bitki ve Meyve çayları ?

Dünyada ve Ülkemizde bitki ve meyve çayları her yıl daha fazla kullanılmakta ve dolayısıyla bu grupta kullanılan bitkilere ihtiyaç artmaktadır. Bitki ve meyve çaylarında kullanılan bitkilerin önemli bir kısmı zaten tıbbi ve aromatik bitkidir. Almanya’da 37.000 tonu aşan miktarlarda değişik   bitki ve meyve çayları kullanılmaktadır. Diğer Avrupa ülkelerinde de Almanya kadar olmasa da yaygın bir kullanım olduğunu  bu ülkelerle ilgili istatistikler bize göstermektedir. ABD’de 2014 yılında 212.247.705 $ değerinde  poşet , 3.236.445 $ parça bitki ve meyve çayı ;

199.032.297 $ değerinde poşet, 1.294.761 $ parça TAB satılmıştır. En çok satılan bitki mayıs papatyasıdır. Ülkemizde 2018 yılında 2.500 ton poşet çay satılmıştır. Bu rakam her yıl % 5-10 artmaktadır. Örnekler artırılabilir. Kısacası Bitki ve meyve çayı piyasası ihmal edilemez !

Neden Nane ?

Değişik nane türleri, gıda, tıbbi amaçlar, uçucu yağ  ve mentol elde edilme  amacı ile yetiştirilmektedir. Hemen her ülkede nane ve nane yağları elde edilmektedir. ABD   toplam 30.000 tona yakın olan nane yağı  üretiminin % 90’na yakın bir miktarı tek başına üretmektedir. En çok M. arvensis, sonra M. piperita , M.spicata ve diğer türlerin yağları elde edilmektedir.

Hindistan 1964 yılından önce nane ve nane yağında söz sahibi bir ülke değildi. 1960 lı yıllarda devlet tarafından yapılan planlama ile 1987 ‘de en çok tabii mentol üreten  ve ihraç den ülke oldu. İşte Hindistan’ın hikåyesi :

 

 

 

HİNDİSTAN ÖRNEĞİ

1964 – ilk çelik dikimi

1966 – pek çok çiftçinin dikim yapması ilk tesis

1969 – değişik eyaletlerde dikimin yaygınlaşması

1970 – ilk büyük üretici şirketin ve tesisin kurulması

1971-73 dikim ve tesislerin yaygınlaşması

1987 – HİNDİSTAN DÜNYANIN EN ÇOK MENTOL ÜRETEN VE İHRAÇ EDEN ÜLKE

1990 ve sonrası tarım ve tesislerin artması

 

 Türkiye’de tıbbi nane   ?

Aşağıda kısaca başlıklar halinde nane ile ilgili çalışmaların bir kısmını özetledim:

  • Isparta – 1971 – başarılı kültür yapıldı.
  • DPT Raporu – 1980 – yetiştirilmesi gerekli tavsiyesi.
  • Orta Anadolu – Yozgat 1984-87 – başarılı kültür yapıldı.
  • Güney Anadolu – Mersin civarı 1984-87 – başarılı kültür yapıldı.
  • Şanlı Urfa ve Ankara – 2007 – başarılı kültür yapıldı.
  • Halen – değişik bölgelerde az ama başarılı kültürler yapılıyor.
  • Orman ve Tarım Bakanlığı çalıştayları – yetiştirilmeli tavsiyesi.
  • Aromatik Bitkiler Çalıştayı Isparta – yetiştirilmeli tavsiyesi.

 

Bu kısa bilgiler bile, Ülkemizde doğru dürüst   bir planlama yapıldığı ve sürekli takip edildiğinde nane ve mentol elde edilebileceğini göstermektedir.

Hemen hemen elli yıldır, tıbbi bitkilerin üretimi üzerinde kafa yormuş, projeler üretmiş bir kişi olarak  aşağıda ,öncelik sırasına göre sıralanmış, bitkilerin üretimleri için milli planlar yapılması ve bu planların idare ve idarecilerin değişmesinden etkilenmeyecek şekilde düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyim.

 

HANGİ BİTKİLER ?

1 -Öncelikli Bitkiler  bitki ve meyve çaylarında kullanılan bitkiler olmalıdır.

2- Nane milli planı yapılmalı ve Mentha piperita, M.arvensis yetiştirilmeli

3 –Matricaria recutita- Başarılı kültür denemeleri var

4 – Melissa officinalis – kültür var, artırılmalı

5 –Tilia tomentosa ve diğer Tilia türlerinin bulunduğu “Monokültür ıhlamur koruları”    tesis edilmeli.

6 – Eucalyptus türleri :globulus,maideni,citriodora, macarthuri- Tarsus ,Karabucak’ta mevcut.

7 – Lavandula angustifolia . kültür yapılıyor, artırılmalı

8 – Origanum, Thymus spec. Thymbra.. kültür yapılıyor, artırılmalı

9 – Hedera helix yabani toplanıyor, kültürü yapılmalı.

10 – Primula veris ,toplanıyor, kültürü yapılmalı.

11 – Ruscus aculeatus toplanıyor, kültürü yapılmalı

12- Pinus türlerinin ibre yağları elde edilmeli

 

Devlet tarafından TAB yetiştirilmesinin önemini ve hangi bitkilerin öncelikli olarak yetiştirilmesi gerektiği hakkında çok sayıda çalışma yapılmış ve raporlar hazırlanmıştır. Bunların hemen hepsinde   görev aldım. Kısaca bunlardan da bahsetmek istiyorum.

1980 – DPT

“Long Term Development Chemical Industry Turkey – Pharmaceutical Sector”

DP/TUR/79/003/A/01/37 , Hz.J.T.BROWN -Pharm.Industry Consultant

Bu raporun tıbbi bitkiler kısmının tamamını ben hazırladım ve diğer kısımlara da yardımcı oldum.1980’de tavsiye ettiğimiz tıbbi bitkiler: Eucalyptus macarthuri, citriodora, maideni,

globulus, bicostata; Mentha piperita ,Lavandula officinalis, Çay artıklarından kafein ,Ricinus communis , Plantago (psyllium), A. officinalis,Tilia platyphllos, Verbascum spec, Malva spec.

1985 – 88 – ORMAN BAK. ORMAN TALİ ÜRÜNLERİ

Bu çalışmalarda  bölge bölge raporlardan sonra bir genel rapor hazırlandı. Değişik şehirlerdeki Orman Bölge Müdürlüklerine giderek, tıbbi bitki, bitki tanıma konularında seminerler yaptık. Bu çalışmaların raporları Tarım ve Orman Bakanlığı’nda yok ama bende var !

1990 – TARIM BAK. FAKİR ORMAN KÖYLÜLERİ – Merzifon civarı

FAO(Dünya Tarım Teşkilatı) tarafından desteklenen bir projede, Merzifon civarındaki fakir orman köylülerine destek olmak üzere hangi   bitkilerin toplanabileceği veya yetiştirilebileceğini araştırmam istendi. Saha çalışmalarını  Prof.Dr. Erdem Yeşilada ile beraber yaptık. Raporda 2 bitkiyi tavsiye ettik : Tabiattan toplamada Capparis spinosa çiçek tomurcukları (kapari) ve  o bölgede ormanlarda dağınık olarak bulunan ıhlamurun, köy yakınında koruluklar halinde yetiştirilmesi. Kapari tavsiyesi uygulandı, şimdi önemli ihraç ürünlerinden. Ihlamur yapılmadı, Bu günlere kaldı

2005 DEN SONRA ORMAN VE TARIM BAKANLIĞI ÇALIŞTAYLARI.

Bu toplantıların raporları var. Bahsetmeye gerek görmüyorum.

 

Halen ormancı ve ziraatçi arkadaşlarla Ihlamur, tavşan memesi, konjak üzerindeki ilk projeleri yaptık 2. Kademeye geçeceğiz. Ayrıca sarmaşık üzerinde de çalışmalara başlayacağız.

TBMM Araştırma Komisyonundaki konuşmamı aşağıdaki sözlerle bitirdim:

Yukarıda kısaca açıkladığım gibi tıbbi bitkilerle ilgili değişik devlet kurumları 40 yıldır , raporlar hazırlamış, değişik bölgelerde denemeler yapmış ;değişik üniversitelerde çalışmalar yapılmış.   Doğru hedefler seçilmediği veya seçilen doğru hedeflerle ilgili çalışmaların ,devamlı değişen idareciler ve teknik elemanlar tarafından takip edilemediği için bu günlere gelinmiştir.

İnşallah hazırlayacağınız rapor yine tozlu raflarda kalmaz  ve uygulamaları başlar, hiçbir değişiklikten etkilenmeden sürer ve sonuç alınır.”

 

Değerli meslekdaşlarım, yukarıda özetlediğim konuşmamın sizlere de yararlı olacağını düşünüyorum.

Uzun bir süredir, işlerimin yoğunluğu dolayısıyla , sizlere yazamadım. İnş.. bu sene aksatmam.

Mutlu, sağlıklı bir yeni yıl geçirmenizi içten temenni ederim.

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu