Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
GenelGüncelRöportajlar

“ACADEMIC GROUP OLARAK ÜLKEMİZE DEĞER KATARAK BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORUZ”

Türkiye’de özel sağlık sektöründe akademik kadrosuyla fark yaratan Academic Group’un Yönetim Kurulu Başkanı, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Neşe Kavak: “Academic Group olarak çatımız altındaki çeyrek asırlık Academic Hospital ile ülkemize değer katmaya devam ediyoruz. Ülkemize ve dünyaya kalıcı izler bırakmayı hedefliyoruz. Asli görevimiz olan şifa dağıtmayı dünya standartlarındaki sağlık hizmetlerimizle yerine getirirken bir yandan da sanata, spora ve topluma dokunacak her adıma destek oluyoruz.”

Türkiye’de tıp ve kadın doğum alanında birçok ilke imza atan, perinatoloji (yüksek riskli gebelik) alanında dünyada bir otorite olarak kabul edilen Academic Group Yönetim Kurulu Başkanı, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak her zaman daha iyiyi, daha fazla hizmeti hedefine koyarak ilerliyor. Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak, her daim ülkeme daha fazla nasıl katkıda bulunabilirim diyerek hiç yorulmadan, durmadan ve asla pes etmeden hızla yol alıyor. Ömrünü tıp bilimine adamış, akademik yönünün yanı sıra iş insanı olarak da kadınlara ilham veren Prof. Dr. Kavak, sorularımızı yanıtladı.

Bize biraz kendinizden ve eğitiminizden bahseder misiniz?

İstanbul Çamlıca’da (Kısıklı) doğdum. Liseyi bitirdikten sonra babamın da isteğiyle Cerrahpaşa Tıp’ı birinci tercih olarak yazdım. 1986 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. Ardından Londra St. Thomas’s Hastanesi’nde çalışmalarıma devam ettim. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde doçent olduktan sonra Londra’da bulunan King’s College Hastanesi’nde Perinatoloji Uzmanlığımı aldım. Ayrıca, Marmara Üniversitesi Hastanesi’nde Perinatoloji Ünitesi’ni kurduktan sonra profesör unvanımı aldım ve aynı yıl başhekimlik görevine atandım. Yine aynı üniversitede Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanlığı görevini iki dönem üstlendim. Devam eden yıllarda da Perinatoloji Bilim Dalı Başkanlığını sürdürdüm. Şimdi de Academic Group Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyorum.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi sonrasında da çok önemli başarılara imza attığınızı görüyoruz. Sizin bunların arasında özellikle vurgulamak istediklerinizi paylaşabilir misiniz?

Perinatoloji yani yüksek riskli gebelikler üzerine uzmanlık yapmış ve bu alanda otuz küsur yıldır çalışmalara katkı sunmuş bir tıp hekimi olmak büyük bir mutluluk kaynağı. 38 yaşını doldurmadan profesörlük unvanını almak ve ardından üniversite hastanesine başhekim olarak atanmak; özellikle cerrahi dallarda bir kadın olarak ilerlemenin şimdiye göre biraz daha zor olduğu bir dönem için kadınlar adına umut verici bir gelişmeydi. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nın eski başkanlığını ve Marmara Üniversitesi Hastanesi’nin eski başhekimliğini üstlenmenmiş olmak ise bir hekim için çok kıymetli ve gurur verici görevlerdir.

Ayrıca birçok uluslararası kurumda üyeliğiniz, bilimsel araştırmalarınız ve yayınlarınız da var; bunların neler olduğunu öğrenebilir miyiz?

Dünya Bilim ve Sanat Akademisi Üyesi, Dünya Perinatoloji (Gebelik Bilimi) Akademisi Üyesi ve bu akademiye Türkiye’den seçilen ilk Türk doktorum. Ayrıca dünya çapında altı uluslararası bilimsel kuruluşun yönetim kurulu üyeliği görevi yapıyorum. Perinatoloji ile ilgili uluslararası toplantılarda 112 kez dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen davetler üzerine birikimimi paylaşma fırsatı buldum. Aynı şekilde uluslararası hakemli dergilerde 200’e yakın makalem ve bu makalelere yapılmış binden fazda atıfla tıp bilimine katkı sunmak ayrı bir gurur kaynağı. New York Cornell Üniversitesi’nin daveti üzerine 2007 tarihinde misafir profesör olarak Lecturer Professor olarak ders veren hocalardan biriyim.

KALICI MİRASI KİTAPLARI

Ayrımcılık yapmak istemeyiz ama bir kadın doktor, akademisyen, yazar ve iş insanı olarak ayrıca yaşadığınız zorluklar veya fırsatlar oldu mu?

Öncelikle şunu vurgulamak istiyorum; ben işini aşkla yapan biriyim. İçimde bu tutku hep vardı, bu sebeple genç yaştan itibaren bu uğurda çalışmaya başladım, halen de aynı tutkuyla devam ediyorum. Yukarıda saydığım çalışmaların, ödüllerin hiçbiri kolay olmadı. Hele de cerrahi branşlarda kadın olarak var olmak çok zor. Hiçbir yere kolay gelinmiyor. Bu, uzun soluklu bir yaşam maratonu; çok çalışma, sabır, azim ve sevgi gerektiriyor. Benim için Churchill’e ait “Asla, asla pest etme” sözü hayat felsefemin temelini oluşturuyor. Bu sayede hiç pes etmeden maratona devam ediyorum. Herkese de bunu tavsiye ediyorum.

Tüm aileler için tam bir başucu kaynağı olacak Kadın Olmak ve Ötesi kitabını yayımladınız. Bu kitabın sizin için diğer yayınlarınızdan farkı ve anlamı nedir?

Kadınların geleceğimiz, yarınlarımız olduğuna, mutlu ve sağlıklı kadınların mutlu bir gelecek inşa edeceğine inanıyorum. Kadın Olmak & Ötesi kitabıyla amacım; toplumu kadın sağlığı konusunda bilgilendirmek, kendi uzmanlığım doğrultusunda bu alanda bir farkındalık oluşturmak. Ayrıca Kadın Olmak & Ötesi, diğer kitaplarımdan farklı olarak topluma yönelik ilk eserim. Bugüne kadar birçok ulusal ve uluslararası bilimsel derginin yayın kurulunda görev yaptım, onlarca bilimsel kitapta makalelerim, araştırmalarım yayımlandı. İspanyolcaya da çevrilmiş bir İngilizce tıp kitabım var. Ayrıca İngiltere ve Amerika ağırlıklı olmak üzere yurtdışında basılmış 20’ye yakın tıp kitabında bölüm yazarlıklarım var. Ama bugüne kadar topluma yönelik bir eser yazmaya fırsat olmamıştı. Kadın Olmak & Ötesi, farklı bir anlam taşıyor. Zira Kadın Olmak & Ötesi, topluma yönelik yazılmış bir eser. Böyle bir kitabı yazma gereği hissetmemin en önemli nedeni ise kendimden gelecek kuşaklara böyle bir kalıcı miras kalsın istedim. Bu kitabın tıp öğrencileri için de çok yararlı olacağına inanıyorum.

GÜCÜNÜ TUTKUSUNDAN ALIYOR

Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütürken, ameliyathanede doğumlara, operasyonlara devam ediyorsunuz. Böylesi önemli sorumlukları üstlenirken motivasyon kaynağınız neler oluyor?

İşinizi tutkuyla ve sevgiyle yaptığınızda tüm sorumlulukları taşımanız mümkün oluyor. Geriye dönüp baktığımda; çok güzel şeyler yaptığımızı, öğrenciler, asistanlar yetiştirdiğimizi görüyorum. O asistanlar şimdi uzman oldu; Anadolu’nun dört bir yanına dağıldı ama özel günlerde mesaj atmaları, hatırlanmak çok güzel bir duygu. Özellikle şunu söylemek isterim ki insanlığa faydam olduğunu düşünmek ve bu doğrultuda çalışmak bana mutluluk veriyor. İşini severek yapan biri için ne kadar yoğun tempoda çalışırsanız çalışın, günün sonunda eve döndüğünüzde hissettiğiniz şey huzur oluyor. Bir bebek dünyaya getirmek çok büyük bir haz. Doğum öncesi aile ile kurulan iletişim, doğum esnasında yaşananlar; bunlar tarifi olmayan duygular.

Bu yolda en büyük desteği kimlerden gördünüz?

Yoğun mesailer, seyahatler, belirsiz çalışma saatleri, bilimsel araştırmalar, annelik, yöneticilik… Tüm bunlar biz kadınlar için son derece zorlayıcı, aşılması gereken sorunlar. Tüm bu koşturmaca içinde elbette ki en büyük desteği ailemden; yani iki oğlumdan, eşimden, kardeşlerimden, annemden aldım. Yanımda olduklarını, benimle gurur duyduklarını bilmek yolumda ilerlerken en kıymetli dayanağım oldu.

KADIN GÜLERSE DÜNYA AYDINLANIR

Güzel bir tesadüf ile kadınlar günü sayımızda yer alıyorsunuz. Bu açıdan baktığımızda başarılı bir kadın olarak kadınlara tavsiyeleriniz neler olabilir?

Yapay zekâsıyla, teknolojisiyle büyük bir hızla gelişen dünya, toplumsal cinsiyet eşitliği noktasında maalesef son derece küçük ve ağır adımlarla ilerliyor. Geçen yılın ortalarında yayınlanan bir veriye göre, 8 milyara ulaşan dünya nüfusunun yüzde 49,7’si, yani neredeyse yarısı kadınlardan oluşuyor. Ancak ne yazık ki kız çocukları ve kadınlar hâlâ eğitimden istihdama hayatın her alanında eşitsizliğe maruz kalıyor. Ve tüm bunlar sadece bugünün değil, yarının da sorunu; zira kadınların güçlü, sağlıklı ve mutlu olmadığı bir geleceğin parlak olmasını bekleyemeyiz. Ama biz kadınlar bu zorluklardan yılmamalıyız; dün olduğu gibi bugün de daha güzel yarınlar, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir dünya hedefimizden asla vazgeçmemeliyiz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir gelecek kurmaya olan kararlılığımızı ve umudumuzu korumalıyız. Karşımıza çıkan tüm engellere, önyargılara, cam tavanlara rağmen daha güzel yarınlar için yolumuza devam etmeliyiz. Şuna inancım tam benim; biz kadınlar kendimizi de dünyayı da iyileştireceğiz. Çünkü kadınlar iyi oldukça yarınlar da iyileşir, kadınlar gülerse dünya da aydınlanır!..

 

2019 yılından bu yana VakıfBank Kadın Voleybol Takımı iş birliğine devam ediyorsunuz. Academic Hospital’in bu anlamda vizyonu ve yaklaşımı nedir?

Academic Hospital olarak çeyrek asırdır asli görevimiz olan şifa dağıtmayı dünya standartlarındaki sağlık hizmetlerimizle yerine getirirken bir yandan da yarınlara sağlıklı toplumlar kazandırmayı misyon ediniyoruz. Bunu sağlamanın en temel taşlarından birinin de topluma spor yapma kültürünü aşılamaktan geçtiğini biliyoruz. Sağlıklı toplum hedefiyle spora ve sporcuya her fırsatta destek oluyoruz. Bu noktada voleybol gibi çok özel bir alana destek olmaktan ise ayrı bir gurur duyuyoruz. Çünkü voleybol, Türkiye’yi dünyanın zirvesine taşıyan bir dal oldu son yıllarda. Artık voleybol dendiğinde dünyada akla Türkiye geliyor. Ülkemize bu ayrıcalığı yaşatan Türk voleyboluna destek veriyor olmaktan Academic Hospital olarak büyük bir gurur duyuyoruz. Ve tabi ki VakıfBank ülkemizin en güzide kulüplerinden biri. VakıfBank gibi şampiyonlar şampiyonu, Türkiye’nin uluslararası alanda en çok kupa kazanan, Dünya Şampiyonu bir takımla yola devam etmekten çok mutluyuz. 2019-2020 sezonundan bu yana resmi sağlık sponsorluğunu aralıksız üstlendiğimiz VakıfBank Spor Kulübü ile sözleşmemizi bir kez daha yeniledik. Böylece 2023-2024 sezonunda da VakıfBank Spor Kulübü’nün altyapıları dâhil tüm sporcularının sağlığı Academic Hospital’a emanet olmaya devam ediyor. Sporcuların sezon boyunca tüm sağlık kontrollerinde, tanı ve tedavilerinde yanlarında oluyoruz. Ayrıca Academic Group olarak sadece Academic Hospital’da değil, Bağdat Caddesi’ne bu yıl açtığımız Academic Clinic ile de 7/24 hizmet sunuyoruz.

TÜRKİYE SAĞLIKTA BİR DÜNYA MARKASI

Türkiye’nin sağlık alanındaki gelişmişliğini nasıl gözlemliyorsunuz? Sizce Türkiye sağlık hizmetleri açısından pandemi sürecini başarılı bir şekilde yönetti mi?

Türkiye’nin sağlıkta yaptığı reformla birçok ülkeye örnek olduğuna defalarca tanıklık etmiş bir hekimim. Amerika’dan Hindistan’a, Çin’den Filipinler’e çok değişik coğrafyalarda onlarca ülkeye davetli konuşmacı olarak gittim. Oraları da çok yakından gözlemlediğim için söyleyebilirim ki, Türkiye sağlıkla reform değil, devrim yapmıştır. Tüm sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında toplanması, hastaların çok az fark ödeyerek hizmet alabilmeleri, acil hizmetlerden ve yoğun bakımlar ile organ nakillerinden ücret alınmaması çok büyük adımlardır. Aynı başarıyı pandemi döneminde de gösterdik. Birçok ülkenin aksine gerek sağlık hizmetlerine gerek aşıya ulaşmakta herhangi bir zorluk yaşamadık. İtalya, Fransa, ABD gibi ülkelerden gelen koridorlarda, yerlerde yatan hasta görüntülerini hatırlayacaksınız. Ama Türkiye salgının pik yaptığı dönemde bile yoğun bakım yatağı ve ventilatör doluluk oranında hiçbir sıkıntı yaşamadı. DSÖ, Türkiye’nin filyasyon, hasta takip ve tedavi sürecini takdirle takip edip, övdü.

Perinatoloji alanında dünyada sayılı isimlerden biri olarak; Türkiye’de kadın doğum alanındaki gelişmişlik seviyesiyle ilgili gözlemlerinizi aktarabilir misiniz?

Kendi alanım yani kadın doğum alanı için şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Amerika’da, İngiltere’de ne yapılıyorsa Türkiye’de de aynısı yapılıyor. Herhangi bir eksikliğimiz yok, doktorlarımız da son derece iyi eğitimli ve donanımlı. Ayrıca özellikle kadın doğum alanında yurt dışında yapılan yayın sayımız da bu yayınlara gelen atıf sayımız da hayli gurur verici bir şekilde arttı. Aynı şekilde hizmet seviyesi ve bilgi kalitesi açısından da diğer ülkelerle aramızda bir fark bulunmuyor. Hakikaten kadın doğum alanında ülkemizde oldukça yüz güldürücü işlere imza atıyoruz. Başka bir noktaya daha değinmek istiyorum; bir ülkede doğum esnasında anne ve bebeklerdeki ölüm oranı, o ülkenin gelişmişliğini gösteren kriterlerden biri olarak kabul ediliyor. Bizim ülkemizde 15-20 yıl önce rakamlar çok kötüydü. Hatta yurt dışına kongrelere gittiğimizde, bu sonuçları gösterirken üzüntü duyardık. Ama şimdi göğsümüzü gere gere dolaşıyoruz.

Sağlık hizmetinin verilmesinde ve sağlık turizminde özel hastanelerin rolü ve önemi nedir?

Şunu çok rahat söyleyebiliriz; Türkiye sağlıkta bir dünya markasıdır. Ülke olarak sağlık turizminde de çok iyi bir noktadayız. Türkiye’deki özel hastaneler, lüks otelleri aratmayacak konforda. Sağlık ve hastanecilik hizmetlerinde çok ileri seviyedeyiz. Doktorlarımızın kalitesi tartışılmaz. Türki Cumhuriyetlerden, Ortadoğu’dan, Avrupa’dan hastalarımız var. Yedi yıldızlı otel konforunda, en üst teknoloji ile son derece cazip fiyatlara hizmet alıyorlar. Academic Hospital olarak biz 74 farklı ülkeden ve yurt içinde yılda 1 milyon hasta ağırlıyoruz. Tabi sadece sağlık turizminde değil normal sağlık hizmetlerinde de özel hastanelerin varlığı büyük katkı sağlıyor. Devletin omuzlarındaki sağlık yükünün paylaşıyoruz. Türkiye’deki özel hastaneler dünya çapında donanıma, hekimlere sahip. Özel hastaneye gelen hastalar konforlu bir ortamda ihtiyaç duyduğu her türlü sağlık hizmetine hızlı, kaliteli ve güvenli bir şekilde ulaşabiliyor. Bir de tabi istihdam tarafı var. Özel hastaneler olarak hekiminden hemşiresine, banko görevlisinden güvenlikçisine binlerce insana istihdam imkânı da sağlamış oluyoruz.

Son yıllarda yükselen özel sağlık sigortası kavramı ile özel hastanelerde daha çok tercih edilir oldu. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz. Özel hastanelerin hastalara sunduğu avantajlar nelerdir?

Ülkemiz sağlık hizmetleri alanında çok güçlü bir sosyal devlete sahip. Neredeyse herkesin SGK’sı var, olmayanlara da farklı formüllerle sağlık güvencesi sağlanıyor. Ancak “nasıl olsa SGK var” diyerek özel sağlık sigortasının ihmal edilmemesi gerekiyor. Özel sağlık sigortası çok önemli bir güvencedir. İmkânı olan herkesin yaptırması gerekir. Özel sağlık sigortası bireyleri de rahatlatıyor, devletin üzerindeki yükü de azaltmış oluyor. En iyi hastanelerde muayenelerden tahlil ve ameliyat masraflarına, yatarak tedaviden check-up gibi ek sağlık hizmetlerine kadar birçok sağlık hizmetinden rahatlıkla yararlanabiliyorsunuz. Bu nedenle özel sağlık sigortası olanların özel hastanelerden yararlanmayı tercih etmesi gayet normal ve hatta olması gereken bir durum. Bizim de Academic Hospital’da çok geniş bir yelpazede birçok özel sağlık sigortası ile anlaşmamız bulunuyor. Özel sağlık sigortası olanlar hastanemizin çeyrek asırlık tecrübesinin verdiği güvenle, alanının en iyi hocalarından sağlık hizmeti alabiliyor.

“AKADEMİK KADROMUZLA GURUR DUYUYORUZ”

Sağlık hizmet standartlarının en yüksek olduğu ve en titiz olunması gereken alanlardan biri. Academic Hospital olarak bu standardı nasıl koruyorsunuz?

Academic Group çatımız altındaki Academic Hospital, Marmara Üniversitesi kökenli hocaların kurduğu ve kendi kültürü olan bir hastanedir. İstanbul’un Anadolu Yakası’nın kalbi olan Üsküdar’da her biri kendi alanında duayen olan akademik kadromuzla, sağlık gibi çok özel bir alanda hizmet veriyoruz. Profesör sayısı bakımından sanırım İstanbul’daki en büyük özel hastaneyiz. Birçok ana ve yan dalda, her biri kendi alanında duayen 70’ten fazla profesör olmak üzere toplamda 100’ü aşkın öğretim üyesi ile alanında pek çok ilke imza atmış bilim insanı, Academic Hospital’ın kadrosunda yer alıyor. Geniş akademik kadrosunun yanı sıra çeşitli branşlarda başarısını kanıtlamış uzman hekim ve 300’e yakın personeli ile hastanemiz, 59 tıbbi branşta kaliteli ve güvenilir sağlık hizmeti veriyor. Son teknoloji ürünü tıbbi cihazlarla donatılan toplam 9 ameliyathanemiz, dahili ve cerrahi yoğun bakım ünitelerimiz, yenidoğan uzmanı kontrolünde yenidoğan yoğun bakım ünitemiz, modern dinlenme mekânları ve konforlu hasta odalarıyla Academic Hospital, sağlıkta güvenilen ve bilinen bir marka olmayı hedeflemiş ve bunu başarmış seçkin bir sağlık kuruluşudur. Akademik kadro ve birikimimizi, hastalarına sunduğumuz A Plus otelcilik hizmetleriyle birleştirerek şifa dağıtıyoruz. Bununla da gurur duyuyoruz.

Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?

Academic Group olarak çeyrek asırdır olduğu gibi bundan sonra da yaşadığımız topraklara değer katmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl Academic Hospital çatısı altında Academic Health Sağlıklı Yaşam Merkezi’ni açtık. Hemen ardından İstanbul’un en gözde semtlerinden Bağdat Caddesi’nde Academic Clinic’i hizmete sunduk. İstanbul’un Avrupa Yakası’nda da bir hastane açma planımız var. Levent-Etiler hattında düşündüğümüz bu yatırım için görüşmelerimiz sürüyor. Amacımız, ülkemize ve dünyaya kalıcı izler bırakmak. Bunun için sanata, spora ve topluma dokunacak her adıma destek oluyoruz. Sergilere, bilimsel toplantılara kapımızı ardına kadar açarken; Türkiye’yi dünyanın zirvesine taşıyan voleybola destek sunuyoruz. Ayrıca her ay menopozdan meme kanserine kadar farklı birçok konuda ücretsiz ve herkesin katılımına açık Academic Söyleşiler’i düzenliyoruz; ülkemizin önde gelen hocalarını dinleyerek bilgileniyor, farkındalığımızı artırıyoruz.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu