Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
GenelGüncel

SAFRAN İlaç olma yolunda bir baharat !

Safranı daha çok zerde ve safranlı pilav hazırlamada kullanılan bir baharat olarak hatırlarız. Eczacılık eğitiminde, Farmasötik Botanik dersinde, “Crocus sativus L. (Iridaceae) bitkisinin kurutulmuş stigmalarıdır, baharat olarak kullanılır” denir . Fazla ayrıntıya girilmez.

Ama, safran son yıllarda yapılan araştırmalarla takviye edici gıda ve ilaç olma yolunda. Yazıda , fazla ayrıntıya girmeden, soru – cevap şekline, safrandan ve bu çalışmalardan kısaca bahsedeceğim.

Tarihçe

Hititler döneminden beri Anadolu’da bilinen bir bitki ve drogdur. Hititçe metinlerde            “A-zipuri” adı ile geçer. Grekler döneminde Batı Anadolu’da ve Güney Anadolu’da Toroslar’ da yetiştirildiği bilinmektedir. Osmanlı döneminde önemli bir ihraç ürünüdür. 1858 yılında, İngiltere’ye 9.705 kg ihraç edildiğine dair kayıtlar bulunmakta. Bu rakamın büyüklüğü  elde edilişini anlattığımda anlaşılacaktır. 1913 de üretimin 500 kiloya düştüğünü gösteren bilgiler de bulunmakta. Daha sonra Ülkenin safran ihtiyacı ithal yoluyla sağlanmış ve bu hâlâ devam etmektedir. Halen Safranbolu’nun başta Davut obası olmak üzere 11 köyünde yetiştirilmekte. Diğer köylere yaygınlaştırılması için çalışmalar yapılmaktadır. Üretim miktarı , şaşırmayınız lütfen, sadece 20-30 kilodur.

Hangi ülkelerde safran elde ediliyor ? Fiyatı ?

İran (200-220 ton), Keşmir (12.5 ton),Yunanistan (7 ton),İspanya, Çin, Hindistan… İran safranda tekeldir.  Safranbolu safranının kilosu 30.000, İran’ın ki ise 70.000 TL dir.

Nasıl elde ediliyor ?

Safran triploid bir bitki olduğu için tohum bağlamaz, soğanları ile üretilir. Bitki soğanı etrafında küçük soğanlar verir, bu soğanlarla üretilir. Bitki, sonbaharda (Ekim-Kasım) çiçek açar. Çiçeğin dişi organının uç kısmı (stigma) elle koparılır, bir elek üzerine ince bir tabaka halinde serilir, hafif odun ateşinde hızla kurutulur. Bir stigma takriben 2 mg dır, 100.000 ile 140.000 çiçekten 1 kilo drog elde edilmektedir. Fiyatının pahalı olmasının sebebi budur.

Katıştırma

Pahalı bir ürün olduğu için ülkemizde çok tağşiş edilmektedir : Çiçeğin dişi organının diğer kısımları, erkek organlar (stamenler), başka bitki parçaları, balmumu emdirme, renkli mısır püskülü,…. En önemli tağşiş : Carthamus tinctorius L. (aspir) çiçeklerinin dişi organlarına yağ emdirilerek “ Türk Safranı” diye satılmaktadır. C.tinctorius çiçekleri flavonoitler vd maddeleri taşır, sarı renginden dolayı renk verici olarak kullanılmıştır. Geleneksel Çin Tıbbında kullanılan ve tohumlarından yemeklik yağ elde edilen bir bitkidir. Bazı biyolojik aktivite çalışmaları yapılmıştır ama safrana etkileri benzemez.   Toz halinde ise safran yerine genellikle zerdeçal tozu satılmaktadır.

Kimyasal yapı

150 civarında maddenin varlığı gösterilmiştir. Safranal, krosin, krosetin, diğer karotenoitler (likopen, zeaksantin, ksanton-karotenoit,…) pikrotoksin, uçucu yağ, steroller, az miktarda riboflavin ve tiyamin, azotlu maddeler, serbest ozlar, lifler vd maddeler bulunur.

Safranın acı tadını pikrotoksinler verir. Kokusunu uçucu yağın % 70 ini meydana getiren safranal ; sarı rengini ise krosin, krosetin verir . Safran taze iken kokusuzdur, kurutma esnasında safranal meydana gelir ve karakteristik kokusu duyulur. Krosetin ve krosin suda çözünen karotenoitlerdir. Bilindiği gibi karotenoitlerin çoğu yağda çözünen maddelerdir.

Halk ilacı ve geleneksel tıp sistemlerinde ve diğer kullanılışlar

Emanogog, öksürüğe karşı, sedatif, İran’da hafıza problemlerinde; gıdaları renklendirme ve parfümeride.

ETKİLER

Etki, daha çok krosin, krosetin ve safranaldan kaynaklanır. Bu maddelerin etkileri üzerinde çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Yazıda , bu etkilerin ayrıntısı   gerektiğinde kısaca verilecektir. Pikrotoksin, spazm çözücü ve karın bölgesindeki ağrıları yatıştırıcı etkiye sahiptir. Safranın etkisinin taşıdığı bütün maddelerin müşterek etkisi olduğunu belirtmek gerekir. Safran kendisi, su, alkol, metanol ekstre ve ekstraktları halinde kullanılmaktadır.

Safran ve etkili maddeleri üzerinde çok sayıda in-vivo ve in-vitro çalışma bulunmaktadır. Klinik çalışmalar henüz az sayıdadır ama gün geçtikçe artmaktadır.

Antidepresan ve anksiyolitik

Sulu ve etanollü ekstreler farelerde denenmiş. Safranal ve krosinin dopamin, norepinefrin ve seretonini inhibe etmesiyle etkinin meydana geldiği belirtilmektedir. Bir başka çalışmada, krosinin sıçanlarda anksiyolitik etki yaptığı tespit edilmiş. Bu konuda çok sayıda araştırma bulunmaktadır.

Klinik çalışma

  • Hastalara 20-30 mg safran günde 2 defa verilmiş, fluoksetin ve imipramin ile karşılaştırılmış, eşit etkiye sahip olduğu tespit edilmiş. Ayrıca epilepside antikonvülsan olarak kullanılabileceği de tespit edilmiş. Morfin bağımlılığında etanolik ekstrelerin yokluk sendromunu azalttığı gösterilmiş. Bu çalışmalarda en önemli husus safranın herhangi bir YAN ETKİYE SEBEP OLMAMASI.

Öğrenme ve hafıza

Safran veya krosin ekstreleri ile yapılan deneylerde sıçanların hafıza yeteneklerinin düzeldiği tespit edilmiş. Safran ekstresi, krosin, krosetinin öğrenme ve hafıza yeteneklerini düzelttiği hakkında çok sayıda in-vivo araştırma bulunmakta. Etkilerden daha çok krosetinin mesul olduğunu gösteren çalışmalar da var.

 

 

Klinik çalışma

  • Alzheimer ve Parkinson hastalarında denenmiş. Hastalara günde 2 defa 15 mg safran ekstresi, 16 hafta süre ile verilmiş zihinsel yeteneklerinde plaseboya göre daha iyi sonuçlar elde edilmiş.
  • 55 yaşından büyük, 54 zayıf ve orta Alzheimer hastasına 22 hafta süre ile safran ekstresi ve donepezil verilmiş. Etki skorları aynı ve safranın yan etkisi plaseboya eşit bulunmuş.

Antioksidan

Karetonoitler antioksidan etkileri çok bilinen bileşiklerdir. Safran ve etkili maddelerinde yapılan araştırmalarda da yüksek antioksidan etki bulunmuş. Safranal diğer maddelerden daha etkili. Sinerjik etki göz önüne alındığında, tek madde değil, safran kullanılması tercih ediliyor. Ama klinik çalışmalar eksik. Diğer antioksidanların yerine kullanılıp kullanılamayacağını tespit için yeni çalışmalar yapılması gerekli.

Ateroskerozda

Krosetin ve krosinin pozitif etkisini açıklayan in-vivo ve in-vitro çok sayıda çalışma var. İn-vivo bir çalışmada deney hayvanlarında enfarktüsü önleyici etki bulunmuş. Klinik çalışma yok.

Antikanser

Safran ve bileşiklerinin antikanser ve antitümor etkilerini gösteren çok sayıda in-vivo ve in-vitro çalışma var. Safran ekstresinin, farelerde meydana getirilen deri neoplazmasını, peros, intravenöz ve yerel uygulama ile geciktirdiği hâttâ inhibe ettiğini gösteren bir çalışma da yapılmış. Araştırma, bu konuda çalışmaların geliştirilmesi halinde pozitif sonuçlara ulaşılabileceğini gösteren güzel bir örnek.

Kan formülü

Kobaylarda yapılan çalışmalarda, safran ekstrelerinin kandaki beyaz kürelerin, histamin, sitokin,ET-1(Endotelin-1- vazokonstrüktor bir peptit, kan basıncını kontrol eder), TP (Total Protein- düşük ise böbrek ve karaciğer rahatsızlığı; yüksek ise dehidratasyon, kanser, multipl myolama ihtimalini gösterir) seviyelerini düzelttiği gösterilmiştir.

Şizofreni

Plasebo kontrollü bir klinik çalışmada 61 hastaya günde 2 defa 15 mg safran ve krosin 12 hafta süre ile verilmiş, etki ölçen skorlarda etkili bulunmuş. Kullanılan şizofreni ilaçlarına göre daha iyi tahammül edildiği ve yan etki bulunmadığı tespit edilmiş.

Yaşa bağlı makula dejenerasyonu

Halk arasında sarı nokta denen makula (retina) dejenerasyonundan korunma , geciktirme ve tedavi etme üzerinde çok sayıda   in-vivo ve klinik çalışma bulunmakta. Safran preparatlarının   hem in-vivo hem de klinik çalışmalarla , makula dejenerasyonu üzerinde pozitif etkisi olduğu hâttâ tedavide kullanılabileceği belirtilmektedir.

Diğer

İmmünomodülatör, antienflamatuvar , epitelizasyonu artırıcı, antidiyabetik, hipolipidemik, nörodejeneratif hastalıklardaki etkileri üzerinde değişik ve çok sayıda in-vivo ve in-vitro çalışma bulunmaktadır. Erektil disfonksiyonda doğrudan etkisi yok ama antidepresan etkinin kişide rahatlama meydana getirebileceği belirtilmektedir.

 

Emniyetli mi ?

Genellikle günde 1.5 g dozda verildiğinde hiç bir yan etki görülmemiş. Yüksek dozda verildiğinde bile son derece düşük toksisite tespit edilmiş. Bu yüzden emniyetli ve non-toksik olarak değerlendiriliyor.

Safran üzerindeki çalışmalar o kadar arttı ki 1 ay kadar önce bu çalışmaları derleyen bir kitap yayınlandı . Bu yazıyı, sizlere safranın artık sadece zerdede kullanılan bir baharat olmadığını duyurmak için hazırladım.

Safran, geleneksel tıp sistemlerinde değişik amaçlar için kullanılan bir drog. Çağımızın yöntemleri ile üzerinde araştırmalar yapıldığında eski etkilerini doğrulayan sonuçların yanında yeni etkilerinin de ortaya çıkması, halk ilaçlarını ve geleneksel tıp sistemlerinin ilaçlarını küçümsememek gerektiğini gösteriyor.

Mutlu ve sağlıklı, korona virüsten uzak günler dileklerimle.

Prof. Dr. Ekrem Sezik

Türk Fitoterapi Derneği Başkanı

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu