Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
GenelGüncelProf. Dr. S. Güniz Küçükgüzel - Uzman Görüşü

RUH SAĞLIĞI

Ruh Sağlığı, halk sağlığının ihmal edilen önemli konuları arasındadır. Dünyada her
yıl bir milyara yakın sayıda kişi ruhsal sorun yaşamaktadır. Küresel düzeyde yılda her 40
saniyede bir kişinin intihar ederek yaşamını kaybettiği, ayrımcılıkların yaşandığı
Dünyamızda sağlık bütçelerinden ruh sağlığı hizmetlerine ayrılan bütçenin yeterli olmadığı
görülmektedir. Ruh sağlığı hizmetlerine erişimin istenilen düzeyde olmaması, bu konuda
toplumsal bilincin oluşması ihtiyacını daha da önemli bir konuma getirmektedir.

Dünyada yaşanan ve sosyoekonomik, sağlık gibi alanlarda krizlere neden
olan savaşlar sırasında kurulan Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu, Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, UNESCO gibi uluslararası kuruluşlar ve küresel paydaşlarla insanoğlunun ruhsal iyilik haline önem vermeye yönelik çalışmalar içinde olmuştur. Bunlardan biri
de; Dünya Ruh Sağlığı Günüdür. 1992 Yılından beri her yıl 10 Ekim günü ruh sağlığı ve ruh hastalıklarının toplumda farkındalığını ve anlaşılırlığını artırmak amacıyla kutlanmaktadır. Ruh sağlığı gününün amaçları; ruh sağlığı hastalığından muzdarip olanların sesini duyurabilmek, toplumda ruh sağlığı konusunda bilgi ve anlayışın artmasını sağlamak, kişinin ruh sağlığını ve yaşamsal işlevlerini koruyup desteklemek, psikiyatrik ve nörolojik hastalıkları önlemek, psikiyatrik ve nörolojik hastalıkların tedavi ve bakımını
geliştirmek şeklinde özetlenebilir.

Her yıl belirli konulara odaklanılan Dünya Ruh Sağlığı Günü ile Dünyada yıllar itibarıyla belirli konularda farkındalığın oluşturulması istenmiştir. Bu konular ve yıllardan örnek
verecek olursak şu şekilde sıralayabiliriz; “Ruh Sağlığında Birinci Basamak Sağlık
Hizmeti: Tedavinin Geliştirilmesi ve Ruh Sağlığının İyileştirilmesi” (2009), “Ruh Sağlığının Küresel Öncelik Haline Getirilmesi”(2008), “Değişen Dünyada Ruh Sağlığı: Kültür ve
Kimlik Farklılıklarının Etkileri”(2007), “Ruh Hastalıkları ve İntihar: Farkındalık Oluşturma-Riskleri Azaltma”(2006), “Yaşam Boyu Beden ve Ruh Sağlığı”(2005), “Beden ve Ruh Sağlığı Arasındaki İlişki: Eşlik Eden Bozukluklar”(2004), “Çocuk ve Yetişkinlerde Duygusal ve Davranışsal Bozukluklar”(2003), Çocuk ve Yetişkinlerde Şiddet ve Travmanın Etkileri”(2002). 2018 Yılı için teması ise; Gençlik döneminde ruh sağılığında farkındalık
yaratmak için “Değişen Dünyada Gençler ve Ruh Sağlığı” olarak belirlenmiştir.

Çocukluk çağı ve ergenlik dönemi de ruh sağlığı açısından önemli dönemlerdir. Bu
dönemlerde ailenin önemi büyüktür. Gençlik dönemi ise; bireyin yaşamında yeniliklere en
açık olduğu, hayatında hızlı değişikliklerin yaşandığı, ergenlik döneminden gelecek
hedeflerini oluşturabileceği yetişkinliğe geçiş sürecidir. Gençler, hedeflerini gerçekleştirme
konusunda stres ve kaygı yaşayabilirler. Bu dönemde; yaşam alanlarında birlikte olduğu
ailenin, öğretmenin gençteki duygusal değişikliklerin farkına varmaları, bu konuda
ilgili mekanizmanın kurulması önemlidir. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz fark
edildiği, desteklendiği ve iyi bir ifade ile konuşulduğunda sorumluluklarını yerine getirir.

11 Mart 2020 tarihinden itibaren COVID 19’a bağlı küresel sağlık tehdidi nedeniyle Dünyada ve Ülkemizde yaşanan Pandemi sürecinde milyarlarca insan, ruh sağlığını da içerecek şekilde olumsuz etkilenmiştir. Bir yandan sağlık ekipleri tarafından salgın ile mücadele edilir iken, bir yandan bilim insanları Covid 19’a karşı aşı ve etkili moleküller için çözüm üretecek platformlar oluşturup araştırma ve geliştirme noktasına odaklanmıştır. Bu süre içinde insanoğlu, endişe, korku, evlerde kapalı kalma, insanlardan uzaklaşma, kısıtlanma, belirsizlik ve duygusal zorlanmalar yaşamıştır. Sağlık çalışanları, öğretmenler, öğrenciler ve çalışanlar pandemiden olumsuz etkilenme süreci yaşayan gruplar olmuştur. Pandemi günleri ruh sağlığına önem vermenin ve bu konu hakkında farkındalığın oluşturulması durumunu ortaya çıkardı. 2020 Yılında 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı
Günü’nün teması “Herkes için Ruh Sağlığı, Ruh Sağlığına Daha Çok Yatırım, Daha Çok Erişim” olarak belirlendi.

Gelir dağılımının dengesizleştiği, sorunların arttığı Dünyamızda eşitsizlik kuşkusuz ki ruhsal problemlerin ortaya çıkmasında, şiddetlenmesinde veya yinelemesinde
önemli bir faktördür. Eşitsizlik aynı zamanda ruh sağlığı hizmetlerine erişim konusunda da kişiler ve gruplar arasında önemli düzeyde farklılıklara neden olmaktadır. Dünyada ruhsal hastalığı olan birçok insan hak ettikleri şekilde hizmetlere erişememekte ya da
tedavi görememektedir. Hastalar, aileleri ve bakım verenleriyle birlikte ayrımcılıklara
maruz kalmaya devam etmekte, eğitim fırsatlarına ulaşamamaları, iş olanaklarından
faydalanamamaları, ailelerini ve sevdiklerini olumsuz yönde etkilemektedir. Dünya Ruh
Sağlığı Federasyonu 2021 yılı Dünya Ruh Sağlığı Günü temasını “Eşitliğin olmadığı bir
dünyada ruh sağlığı” olarak belirleyerek, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ruhsal
sorunu olan insanların %75-95’inin ruh sağlığı hizmetlerine erişemediğini, gelişmiş ülkelerde de durumun bundan daha iyi olmadığını vurgulamayı amaçlamaktadır.

29 Ekim 1923 günü Cumhuriyetimizi kuran Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk; “Geleceğin savaşı beyin savaşı olacaktır. Bu savaşın zaferi Eğitim yoluyla kazanılacaktır”
ifadesi ile her yolun eğitimden geçtiğini bizlere göstermiştir. Bizlere düşen de insanımız
ve toplumun ruh sağlığı açısından huzurlu ve dengeli bir yaşam için eğitim ve bilimin izinde
var gücümüzle çalışmaktı.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu