Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Ecz. Eyüp Talha Kocacık - Eczacılık TarihiGenelGüncel

MISIR ÇARŞISI

Amerika’da bir müzayedede satışa çıkan dört adet büyük boy fotoğrafın bize düşündürdükleri!

3 Ekim 1934 tarihinde biri veya birileri Mısır Çarşısı’nın aktarlar kısmından fotoğraflar çekmiş ve altına: “Yeni Türkiye’de hala biraz eski Türkiye” başlığını koyarak bir yazı daktilo etmiş. Çekilen bu fotoğraflar Amerika’da bir dergide yayınlanmış olabilir. Fakat altına yapıştırılan yazılarda fotoğraflara numara verildiği göze çarpmaktadır. Bizdeki numaralar 797631, 797633, 797634, 797635 şeklindedir. Arada bir numara bizde değildir. Rakamların bu kadar yüksek olması bir arşiv için dizi olarak fotoğraflama yapıldığına işaret ediyor.

Yazının başlığında işaret ettiği gibi Türkiye içerisinde farklı yer ve konularda fotoğraflar çekilip bir albüm oluşturulmuş olmalı. Ne yazık ki, bunu Türkler değil yabancılar gelip yapmışlar!

Fotoğrafların ekli yazısında cumhuriyetin on yılda Osmanlı saltanatının izlerini büyük bir kısmını sildiğini, saltanattan geriye birkaç unsurun kaldığı belirtilmekte. Kalan unsurlardan birinin de bu çarşıdaki aktarlar kısmı ve satılan ürünler olduğu yazılmıştır. Doğu tıbbı içerisinde kullanılan yılan derisi, kaplumbağa kabuğu, deniz kabuğu, tohumlar, yumuşakçalar, çiçekler, otlar, ağaç kabukları, Arap ve Hint baharatları vs. ürünlerin hala buralarda satıldığı belirtilmiştir.

Tıp tarihimiz açısında Mısır Çarşısı’nın yeri son derece önemlidir. Değişen ve gelişen tıp ve eczacılık bilimi organik menşeili ilaçlardan zamanla sentetik üretimli ilaçlara ve dahi şimdi biyoteknolojik ilaçlara doğru bir ilerleme göstermektedir.

Fakat tarih yazımı içeriğinde her bilgiyi döneminin şartları ve usullerine göre değerlendirmemiz gerekiyor. 1930’lu yıllarda dünya tıbbı, sentetik üretimli ilaçlar ve tedavi modellerine yönelmişti. Fakat belirli lokasyonlarda bugün de olduğu gibi geleneksel metotlarla tedavi yöntemleri kullanılmıştır.

Biz tekrar fotoğraflarımıza geri dönelim ve biraz üzerine düşünelim istiyorum. Birinci fotoğrafta Aktarlar Çarşısı’nın dış görünümü çekilmiş.

İkinci fotoğrafta bir aktar dükkanının içerisinde şişenin içerisindeki yılana bakan bir müşteri ve aktar görülüyor. Fotoğrafın altına gut ve romatizma tedavisi için müşteriye satılan yılanlar ifadesi yazılmıştır.

Üçüncü  fotoğrafta aktar dükkanının içerisinde alışveriş yapan müşteriler ve aktar esnafı görülüyor. Fotoğrafın altına doğu ilaç çarşısında alışveriş yapan müşteriler yazılmıştır.

Dördüncü fotoğrafta bir sopaya asılmış ve aktar tarafında tutulan kaplumbağa kabukları görülmekte. Fotoğrafın altına doğu tıbbında kaplumbağa kabuğu dövülerek böbrek rahatsızlıklarına iyi gelmektedir yazılmıştır.

1934 yılında yabancıların ülkemize gelip Türklerin tedavide kullandıkları ilaçlar ve ilaç satın aldıkları yerler diye fotoğraflamaya çalıştıkları g.rüntü o günün şartları içinde doğru değildi. Zira Osmanlı döneminde eczane laboratuvarlarında ilaç üretmeye başlayan eczacılarımız cumhuriyetle birlikte müstakil ilaç laboratuvarları, atölyeleri kurmaya başlamışlardı. O zamanlarda dahi büyük bir ciddiyetle, kaliteli ve tıbbi açıdan su götürmez bir gerçek olarak doğru ilaçlar üretmişler ve fabrikalaşmışlardır.

Mısır Çarşısı’nı ve aktarları ülkenin tek tedavi merkezi ve ilaç satış noktası gibi göstermek sadece art niyetli bir oryantalist bakışı olabilir. 1934 yılında İstanbul’da çekilip Amerika’ya götürülen ve 2021 yılında Sakarya’ya gelen bu dört fotoğraf bunca yıl ve kilometreden sonra bende bunları düşündürdü. Ya siz de?

Fotoğraflarla sizleri baş başa bırakayım, bakalım siz neler düşüneceksiniz.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu