Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Ecz. Emine Karataş Koçberber - Klinik EczacılıkGenelGüncel

Covid-19 ve Güncel Veriler

Covid-19 ve Güncel Veriler

2019 yılının sonunda Wuhan’da ortaya çıkan ve bütün dünyayı etkisi altına alan yeni koronavirüs (SARS-COV-2) salgını devam ediyor. SARS-COV-2’nin neden olduğu COVID-19 hakkında gün geçtikçe daha fazla bilgi ediniyoruz. Maalesef bu süreçte sosyal medyada birçok yanlış haber de hızla yayılıyor. Çok tartışılan konulardan birisi de ACEİ-ARB ve İbuprofen içeren ilaçların zararlı olduğu hakkında hızla yayılan bilgi. Haberin kaynağı aslında bazı yayınlara dayanıyor. SARS-COV-2 virüsünün hücre içine girmek için ACE2 enzimini reseptör olarak kullandığını çalışmalarda gösterildi1. Daha sonrasında Lancet dergisinde 11 martta yayınlanan bir çalışmada bazı ilaçların ACE2 düzeyini artırdığı ve bu nedenle bu ilaçları kullanan hastaların COVID-19 için daha fazla risk altına olabileceği vurgulandı2. Çünkü vücutta daha fazla ACE2 enzimi olması, daha fazla bağlanma noktası oluşturacağı için hastalık riskini artırabilir diye düşünüldü. Bu ilaçlar arasında ACE inhibitörleri, ARB ilaçlar, tiazolidindion grubu diyabet ilaçları ve ibuprofen vardı. Bu yayın sağlık dünyasında büyük ses getirdi. Ancak 13 martta Avrupa Kardiyoloji Derneği bir yazı yayınlayarak hastalara ilaçlarını bırakmamaları gerektiğini söyledi. Çünkü bu ilaçların hastalar için faydası biliniyor, ancak COVID-19 için zararlı olabileceği konusundaki veri, bir hipoteze dayanıyor. 2 martta 112 hasta ile yapılan çalışmada ACEI-ARB ilaç kullanımının mortalite ve morbiditeyi etkilemediği gösterildi, ancak hasta sayısı çok az olan bir çalışmaydı3. 1 mayısta New England Journal of Medicine yayınlanan 8000’den fazla hastanın katıldığı çalışmalar bize ACEI ve ARB ilaç kullanımının COVID-19 tedavisinde mortaliteyi artırmadığını gösterdi4–6. İbuprofen için ise 18 martta Avrupa ilaç ajansı bir bildirge yayınladı ve ibuprofenin bu dönemde kullanımının zararlı olduğunu gösteren bir çalışma olmadığını ancak hastanın kendi kendine tedavisinde parasetamolün çok daha güvenli bir ilaç olması nedeni ile tercih edilmesi gerektiğini vurguladılar. Birçok kılavuz bu dönemde ilk tercih ilaç olarak parasetamol kullanımını öneriyor. Bu süreçte ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaç kullanımında hastaların eczacıya danışması çok önemli. Sadece COVID-19 için değil, bu dönemde yanlış kullanıma bağlı olarak gelişen olası ilaç kaynaklı rahatsızlıklar ile hastaneye başvurmak tehlikeli olabilir.

Bu dönemde hastaların çoğunun bağışıklık sistemi hakkında endişeleri vardı. Bağışıklık sistemin zayıf olabilir mi, bunu nasıl anlarım gibi sorular çok sık soruldu. Zayıf immün sisteme sahip bireyler sık sık enfeksiyon geçirir, aile bireylerinin çok hafif atlattığı enfeksiyonları onlar daha şiddetli geçirebilirler. Ağızda aft, uçuk gibi rahatsızlıklar diğer bireylere göre daha çok görülür. Bağışıklık sisteminin aşırı yanıtı ise otoimmün hastalıklara yol açabilir. Yani vücut kendi hücrelerine saldırarak romatoid artrit, lupus gibi hastalıklara yol açar. Bağışıklık sistemi yetersizliği ya da aşırı çalıştığı düşünülen hastalarda hekimler, immünoglobulinler, lenfosit sayıları, nötrofil sayıları, CD değerleri gibi birçok parametre yanında, hastalıklara özgü başka parametreleri değerlendirmektedir. Ancak unutulmaması gereken, bağışıklık sisteminin kendi içinde bir dengesi olduğudur ve sağlıklı bir birey dengeli bir immün sisteme sahiptir. Bağışıklığın zayıf olması kadar aşırı güçlü olması da çok tehlikelidir. Kontrolsüz güç güç değildir! Bu nedenle, bağışıklık sistemini güçlendirmek için bazı bitkisel ürünleri kullanmak bu süreçte tehlikeli olabilir. Mesela yıllarca ekinezya bitkisi bağışıklık sistemine iyi geliyor, güçlendiriyor diye önerildi ve besin takviyesi olarak birçok hasta tarafından kullanıldı. Ancak günümüzde otoimmün hastalıkları tetiklediği, var olan hastalığı alevlendirdiği, tekrarlamasına yol açtığını gösteren vaka raporları mevcut7–9. Bu nedenle bağışık yetersizliğinin tanısı konulmadan, doktor önerisi olmaksızın besin takviyesi kullanmak bazı hastalar için çok tehlikeli olabilir. Bağışıklık aşırı yanıtını gördüğünüzde, artık çok geç olabilir. Bağışıklığın aşırı yanıt vermesi maalesef COVID-19 için çok tehlikeli bir durumdur. Birçok COVID-19 hastası aşırı bağışıklık yanıtı ile gelişen sitokin fırtınası nedeni ile kaybediliyor. Aslında sitokinler sağlıklı bir bağışıklık yanıtı için çok önemlidir. Bağışıklık sinyalinin iletilmesi ve başlatılmasında önemli rol oynarlar. Ancak sağlıklı bir bireyde, gerektiğinde sitokinler, yeterince salgılanır. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği öne sürülen birçok besin takviyesi hücreler üzerinde sitokinleri arttırdığı gösterilmiştir. Ancak sitokinin fazlası oldukça zararlı! Yeni koronavirüslere bağlı ölümlerin en önemli nedenleri solunum yetmezliği ve sepsise bağlı gelişen organ yetmezlikleridir. Aşırı sitokin üretimi ve aşırı virüs yükü, solunum yetmezliği ve sepsisi kötüleştirerek, ölüm olasılığını artırmaktadır. Yani bizi koruması için vücudumuzun ürettiği sitokinler, bize zarar verebilir. Virüs, vücuttan temizlense bile bu aktivasyon devam ederek hastanın ölümüne yol açabilir. Zaten şu an tedavide bazı hastalarda sitokinleri azaltan ilaçlar da kullanılmaktadır. Bir ilacın öncelikle güvenli olması, yani önce zarar vermemesi, sonra etkili olması lazım. Bu bitkisel takviyelerin COVID-19 hastalarında sitokinleri ne kadar artıracağı (ya çok artırıyorsa?), ne zaman bu artışın duracağını gösteren, insanlar üzerinde yapılmış bir çalışma henüz yoktur. Bu ürünlerin COVID-19’da faydası bilinmezken, zararlı olabileceğini düşündüren daha önceki çalışmadan alınan veriler var. Bu ilaçlar sitokinleri çok arttırsa ve sitokin fırtınasına yol açarsa, bizim tedavide sitokinleri azaltmak için verdiğimiz ilacın da etkisi azalabilir. Bilim kurulu diğer ülkelerde de denenen bütün ilaç ya da bitkisel tedavileri ayrıntılı olarak incelemektedir. Eğer gerçekten etkili ve güvenilir bir koruyucu besin takviyesi bulunursa, bunu muhakkak bize önerirler. Ancak COVID-19’da etkili ve güvenli olduğu bilimsel çalışmalarla gösterilmiş bir bitkisel ürün henüz yoktur.

 

Kara mürver bu dönemde çok tartışılan bitkisel ürünlerden bir tanesidir. Kara mürverin sitokinleri artırdığına gösteren birçok çalışma vardır10,11. Zaten çalışmalarda, sitokinleri artırdığı için bağışıklığı güçlendirdiği öne sürülmektedir. Ancak insanlarda yapılmış çalışma sayısı oldukça az. Bu sitokin artışı COVID-19 tedavisinde bizi koruyacak kadar mı, yoksa ekinezya örneğinde olduğu gibi, bize zarar mı verecek henüz belli değildir. Ekinezya için vaka raporları yıllar sonra ortaya çıktı. Şu an için, kara mürver bir bilinmez. Ben bunu rus ruletine benzetiyorum. Silahta bir kurşun var, sıradaki boş da olabilir dolu da, silahı kendinize doğrultur musunuz? Kara mürverin, yeni koronavirüse faydalı olduğunu gösteren bir çalışma yokken, risk almamak lazım. Kendi elimizle kendimizi riske atmayalım.

Zerdeçal bitkisinde de bulunan kurkumin maddesi için 2015 yapılan bir çalışmada ACE2 düzeyini arttırdığı bulundu12. Bu nedenle daha fazla çalışma yapılırsa kalp hastalıkları için umut verici bir etken madde olduğu belirtildi. Yeni koronavirüs ise ACE2 enzimine bağlanıyor. Daha fazla ACE2 enzimi olması daha fazla virüsün vücuda tutunmasına neden olur mu, bu bir hipotez. ACEI ilaçlar için yapılan çalışmalar, hasta olanların mortalitesine olan etkisine bakıyor, hastalığa yakalanma riski ile ACE2 düzeyi arasındaki etkiyi gösteren yapılmış bir çalışma henüz yok. Gıda olarak yemeklerde tabi ki tüketilebilir, çok sağlıklı bir baharattır. Ancak besin takviyesi olarak yüksek doz almanın nasıl bir etkisi olacağını bilmiyoruz. Zerdeçalın en çok tüketildiği ülke Hindistan’da maalesef ölüm oranları Türkiye’den daha yüksektir. COVID-19 tedavisinde kurkuminin etkisi henüz bilinmiyor.

Bu süreçte hastalar pelargonyum içeren ürünleri de kullanmak istiyor. Ancak geçtiğimiz yıllarda pelargonyum kullanımı sırasında gelişen birçok karaciğer yetmezliği rapor edildi13–16. Bu karaciğer yetmezliklerinin ilaç kaynaklı olup olmadığı araştırılıyor. Ancak bildiğiniz gibi pelargonium genelde kısa süreli olarak soğuk algınlığı gibi durumlarda kullanılmaktadır. Uzun dönem koruyucu olarak kullanımın etkileri bilinmiyor. Bu nedenle bu süreçte önce zarar vermeyeceğiz, COVID-19’da güvenli olduğu bilinmeyen ürünleri kullanmak, bu süreçte ilaç kaynaklı nedenlerle hastaneye başvurmak çok tehlikeli olabilir. Bildiğimiz gibi bu süreçte hastaneler COVID-19 hastaları ile doluyken, hastaneye başvuru hastalığa yakalanma riskini artırabilir.

C vitamini COVID-19 tedavisinde çok yüksek dozlarda IV olarak kullanılıyor. IV C vitamini, yıllardır sepsis, organ yetmezliği gibi durumlarda yoğun bakımda verilen bir tedavidir. Bu süreçte koronavirüsten korunmak amacıyla ağız yolu ile çok yüksek doz C vitamini almanın bilinen bir faydası yoktur, aksine zararı bile olabilir. Günlük düzenli olarak 200 mg C vitamini kullanımının grip, soğuk algınlığı durumlarında hastalık süresini kısalttığını gösteren çalışmalar var17. Özellikle sigara içen bireylerde C vitamini düzeyi normalden düşük olabilir. Bu nedenle sigara içen ya da pasif içicilerin bol bol C vitamini içeren gıdalar tüketmelerinde fayda vardır. Ancak greyfurt COVID-19 tedavisinde kullanılan ilaçlarla etkileştiği için bu dönemde tüketiminden kaçınılmalıdır. Yüksek doz değil, gerektiği kadar vitamin almak önemlidir.

 

Bu dönemde hastaların D vitamini düzeylerine dikkat etmeleri gerekir. Yapılan çalışmalarda D vitamini düşük olan hastaların hastalığı daha ağır geçirdiği bulundu. Çalışma D vitamini düzeyinin normal değerlere getirilmesi gerektiğini vurguluyor18. 300.000 ünite gibi tek doz yükleme dozlarını, D vitamini değerini bilinmeden kullanılmamalıdır. Bu dozlar ciddi yan etkilere neden olabilir.

D vitamini düzeyine göre alınması gereken vitamin miktarları

  • 12 ng/mL az ise 50.000 IU her hafta bir kez (6-8 hafta boyunca, sonra günlük 800 IU)
  • 12-20 ng/mL arası ise 800-1000 IU günlük
  • 20-30 ng/mL ise 600-800 IU günlük19

 

Sağlıklı bir bağışıklık sisteminin formülü:

  • Stressiz yaşam
  • Düzenli uyku
  • Sağlıklı beslenme

Stres bağışıklık sistemini baskılar, bunu hepimiz aslında çok iyi biliyoruz. Çünkü çok üzüldüğümüzde, sıkıntılı bir süreç geçirdiğimizde hemen dudağımızda uçuk çıkar. Bu da aslında bağışıklık için psikolojinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu nedenle bu dönemde stresi azaltmak için sevdiğimiz şeyleri yaparak moralimizi yüksek tutmak çok önemlidir. Bu kişiden kişiye değişir ama bahçe ile uğraşmak, yoga yapmak, kitap okumak, resim yapmak gibi aktiviteler bu dönemde faydalı olabilir. Biraz yaşadığımız kaostan uzaklaşmamız lazım. Ancak stresi azaltmayı başaramayan bireyler, bu süreç ciddi bir huzursuzluk hali oluşturuyorsa muhakkak psikiyatrist ya da klinik psikologlardan destek almalılar.

Düzenli uyku çok önemli. Bağışıklık sistemi üzerine de önemli etkileri olan melatonin hormonu saat 23-7 arasında, uyku esnasında salgılanıyor. Bu saatlerde uyumaya özen göstermemiz lazım.

Sağlıklı beslenme her zaman çok önemlidir. Diyetisyenlerimiz bu konuda toplumu çok güzel bilgilendiriyorlar. Her şeyden dengeli olarak almak önemlidir. Sarımsak çok iyi geliyormuş deniyor diye çok fazla sarımsak yemeye çalışmayalım. Sarımsakta dahil olmak üzere COVID-19 için etkili olduğu bulunmuş bir gıda henüz yoktur.

Bağışıklık sistemini baskılanmış hastalar enfeksiyon için daha yüksek risk altındadır. Ancak ilaçlarına kesinlikle devam etmeleri gerekiyor. Doktorları önermediği müddetçe ilaç dozları azaltılmamalıdır. Düşük doz ilaç almaları hastalığın atak yapmasına neden olabilir, hastaneye yatmaları gerekebilir. Şu dönemde hastaneye yatmak ya da başvurmak bulaş riski açısından oldukça tehlikelidir. Bu hastalar bağışıklık güçlendirici ilaç kullansın mı sorunu ise çok önemli! Bu hastaların tedavilerinin temeli bağışıklığı baskılamak üzerine, bağışıklığı bir bitki takviyesi ile artırmak mevcut hastalığını kötüleştirebilir. Lütfen doktorunuzun ve eczacınızın bilgisi olmadan ilaç kullanmayın. Sağlıkla kalın, evde kalın, hayat kurtarın!

Kaynaklar:

  1. A pneumonia outbreak associated with a new coronavirus of probable bat origin. Nature. 2020;579(7798):270-273.
  2. Are patients with hypertension and diabetes mellitus at increased risk for COVID-19 infection? Lancet Respir Med. 2020;8(4):e21.
  3. Clinical characteristics and outcomes of 112 cardiovascular disease patients infected by 2019-nCoV. Zhonghua Xin Xue Guan Bing Za Zhi. 2020;48:E004.
  4. Cardiovascular Disease, Drug Therapy, and Mortality in Covid-19. N Engl J Med. May 2020:NEJMoa2007621.
  5. Renin–Angiotensin–Aldosterone System Blockers and the Risk of Covid-19. N Engl J Med. May 2020:NEJMoa2006923.
  6. Renin–Angiotensin–Aldosterone System Inhibitors and Risk of Covid-19. N Engl J Med. May 2020:NEJMoa2008975.
  7. Activation of autoimmunity following use of immunostimulatory herbal supplements. Arch Dermatol. 2004;140(6):723-727.
  8. Recurrent erythema nodosum associated with Echinacea herbal therapy. J Am Acad Dermatol. 2001;44(2):298-299.
  9. Critical hypokalemic renal tubular acidosis due to Sjögren’s syndrome: association with the purported immune stimulant echinacea. Clin Rheumatol. 2003;22(2):158-159.
  10. The effect of Sambucol, a black elderberry-based, natural product, on the production of human cytokines: I. Inflammatory cytokines. Eur Cytokine Netw. 12(2):290-296.
  11. The effect of herbal remedies on the production of human inflammatory and anti-inflammatory cytokines. Isr Med Assoc J. 2002;4(11 Suppl):919-922.
  12. Attenuation of myocardial fibrosis with curcumin is mediated by modulating expression of angiotensin II AT1/AT2 receptors and ACE2 in rats. Drug Des Devel Ther. 2015;9:6043-6054.
  13. Spontaneous reports of primarily suspected herbal hepatotoxicity by Pelargonium sidoides: Was causality adequately ascertained? Regul Toxicol Pharmacol. 2012;63(1):1-9.
  14. Initially purported hepatotoxicity by Pelargonium sidoides: the dilemma of pharmacovigilance and proposals for improvement. Ann Hepatol. 11(4):500-512.
  15. Herbal hepatotoxicity in traditional and modern medicine: actual key issues and new encouraging steps. Front Pharmacol. 2015;6.
  16. Herb-Induced Liver Injury in the Berlin Case-Control Surveillance Study. Int J Mol Sci. 2016;17(1):114.
  17. Vitamin C for preventing and treating the common cold. Cochrane database Syst Rev. 2013;(1):CD000980.
  18. Preventing a covid-19 pandemic. BMJ. February 2020:m810.
  19. Vitamin D deficiency in adults: Definition, clinical manifestations, and treatment. UpToDate.

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu